Öfke Gelir Göz Kızarır Öfke Gider Yüz Kızarır

portrait of a man, the cry of a man in sunglasses closeup black and white photo

Dinlediğimiz eşlerin en çok şikâyet olarak dile getirdikleri konuların başında birbirlerine karşı aşırı öfkeli olma ve birbirlerini kırma durumudur. Öfke anlık delilik hâli olarak tanımlanmıştır. Öfkenin sonunda maalesef kırılmış kalpler, pişmanlıklar ve birbirinden soğuyan gönüllere rastlanılır. Bir anlık öfkenin aile içinde ne büyük huzursuzluklara, sıkıntılara ve nihayetinde ayrılıklara sebep olduğunu üzülerek hem çevremizde yaşanan olaylardan hem de sosyal medya da yer haberlerden öğreniyoruz.

Konumuzun başlığında yer alan söz öfke sonrası yaşanacak pişmanlığı ifade etme anlamında söylenmiş önemli ifadelerden bir tanesidir. Bu sözü destekler mahiyette Hz. Ali’nin şu beyânı da oldukça önemlidir: “Öfkenin başı delilik sonu ise pişmanlıktır.” Özellikle aile içinde yaşanan öfke durumlarından en çok etkilenen taraf çocuklardır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki öfkenin hâkim olduğu aile ortamında yetişen çocuklar öfkeli bir kişiliğe sahip oluyorlar ve ilerde kurdukları aile içerisinde bu öfke durumunu aynen devam ettiriyorlar.

Psikolojide “karanlığın dört atlısı” kin, öfke, nefret ve düşmanlık duyguları olarak tarif edilir. Öfke önce kişinin kendine zarar verir. Konuyla ilgilenen bilim adamları öfke anında beynin asit özellikli kimyasal salgıladığını ifade etmişlerdir. Bu asit özelliğindeki kimyasallar ciddi oranda kana karışmakta tansiyonun ve şekerin yükselmesine sebep olmakla birlikte, kalp ve damar hastalıklarının ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. Ülkemizin en önemli psikiyatristlerinden biri olan Prof. Nevzat Tarhan hocamızın ifadesi ile  “Oransız öfke vücut için adeta zehirleyici bir duygudur.”

Aslında aşırı öfkeye sahip olan insanların bizzat kendileri de bu durumdan hoşnut değillerdir. Öfke sonrası “keşke öfkeme mağlup olmasaydım” gibi itiraflar bu gerçeği ortaya koymaktadır. Yukarda da ifade ettiğimiz gibi gerek aileden aldıkları ile gerekse yaşadıkları olumsuz tecrübelerle bu psikolojik duruma gelmişlerdir. Peki, insanın öfkesini yenmesi ya da kısmen kontrol altına alması mümkün değil mi? Bu durumda olan insanlar tamamen çaresiz mi? Elbette değil. Nasıl mı? Onu da bir sonraki yazımızda konu edinelim. Kalın sağlıcakla.

Selam ve dua ile

Orhan Sarı

 

Diğer Yazılarımız